İslamiyet öncesi Türk kültüründe kadın ve erkek toplumsal faaliyetlere eşit şekilde katılır, Kağanın eşi, düzenlenen tören ile Hatun olarak başa geçer ve devleti Kağan ile birlikte ortak bir şekilde yönetirlerdi. İslam sonrası kültürümüzde ise Peygamberimizin kadınların insan olarak haklarına değer vermesini kendine örnek alan Türk toplumları kadın haklarına daima saygılı olmuşlardır. 'Cennet anaların ayaklarının altındadır' hadis-i şerifi ve Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin 'kadınlarınızı okutunuz' sözü ise kültürümüzde kadına ve toplumsal haklarına yönelik bakışın veciz örnekleridir. Osmanlı döneminde de kadınların yaşama aktif katılımı ve eğitim noktasında dünyadaki gelişmelere paralellik olduğu görülmektedir.
Kadını ve erkeğiyle gerçekleştirilen mücadeleler sonrası kazandığımız Milli Kurtuluş Savaşı'mızdan sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün vatandaşlar insan hakları kapsamında eşit ve özgür bireyler olarak demokratik bir yönetime kavuşmuşlardır. Vatandaşların temel hak ve özgürlükleri anayasal güvence altına alınmış, oluşturulan kurum ve yapılarla kadınların bireysel ve toplumsal konumları güçlendirilmiştir.
Bu düşüncelerle, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü en içten dileklerimle kutluyor, sağlık ve selamet diliyorum" ifadelerine yer verdi.
İHA
Yorumlar
Kalan Karakter: