İnek Altında Buzağı Aramayın!

İnek Altında Buzağı Aramayın!

Bir Özel İdare kavgası aldı başını gidiyor. 
Emekli olanların yerine alınacak personel ile ilgili bir tartışma günlerdir Karaman kamuoyunda veryansın sürüyor.  
Eleman ilanı ile ilgili bir fırtına koptu. Bir hal yoluna konuldu, yenilendi. 29 kişi için müracaat; bir rakam bin altı yüz, bir rakam da bin sekiz yüz olarak ifade ediliyor. 
Her neyse; yetkili ve SORUMLU kişiler bu müracaatları incelediler ve MÜLAKAT yaptılar. 
Öyle kolay sanmayın bir kişinin incelenmesi demek asgari 5 dakika sürse müracaat ortalamasını da bin yedi yüz alsak toplamda 8.500 dakika eder. Yani 140 saatten fazla bir süre, yani 6 güne yakın. O da yemeden, içmeden, uyumadan, defni hacet yapmadan, rakı içmeden, bankamatikten maaş çekmeden harcanması gereken bir süre. 6 gün yerine günlük 8 saat mesai uygularsak oho tam 20 güne yakın bir süre. 
Her neyse bu başarı gösterildi ve mülakat için harcanan birkaç gün de harcanarak, seçmeler yapıldı, liste kesinleşti ve işbaşı yaptırıldı. 
Şimdi kim diyebilir ki 1700 kişinin müracaatlarına hiç bakılmadı ve önceden belli 29 isim açıklandı. Kim böyle saçma bir şeyi söyleyebilir. Böyle bir şeyi hangi İZAN sahibi yapar. Hangi KUL HAKKI nı bilen yapar, hangi toplumla iç içe yaşayan ve İNSANLARIN YÜZÜNE kızarmadan bakabilecek birisi yapar?
Hadi ordan… Siz de yani…
Hayatlarında canlarından daha kıymetli fırsat sayılabilecek insanların olduğu bin yedi yüz kişiden 29 unun dışındakiler elleri böğründe kaldılar. 
Eh dünya düzeni. Yani; bu günkü yapıda dünya DÜZENİ… Böyle olmalı imiş oldu.
Şimdi birileri tutmuş bu mükemmel çalışmanın neticesi, inek altında buzağı arıyor. Yok, falancanın oğlu, feşmancanın yeğeni… Yok falanca partili yok feşmanca kurumdakinin oğlu…
Yapmayın yahu. Buna kim inanır. Kadir bile inanmaz buna.
İşin tepesinde bir vali var ki… Hak getire. Evet, evet HAK getirdi onu o mevkiye. Makamının liyakatlisi, dosdoğru, kanunlara, yasalara bağlı, kul hakkını bilecek kadar inançlı. Müsaade eder mi böyle bir şeye… Hadi ordan, sizde yani….
Sonrası?
İki tane vekilimiz var. Biri İmam Hatipli, Milli görüşçü, maneviyatçı, hatta diğeri imam hatipli olmasa bile adaleti sağlamak konusunda AND içmiş (Gazoz değil haa dikkat AND) bir dürüst kişi. Onlar buna göz yumar mı…? 
Hadi ordan… Siz de yani…
Gelelim bir alta. 
Önce ahlak ve maneviyat prensibi ile yola çıkan ve adının ilk kelimesi ADALET olan bir partiden seçilmiş kişiler var. 
Hele ki en tepedeki…
Saygın, seçkin bir aileden. Babası sapına kadar dürüst bir Rahmetli, ailesinde aydın ve Karaman sevdalısı pek çok kişi olan birisi. Bu makama dişi ile tırnağı ile gelmiş, saygın ve bu memlekete üstün hizmetleri olan bir kişilik. 
Hem sonra gelecekte, TBMM gibi bir makamda boy göstermeye hazırlanan, olmazsa BB olmayı da geri çevirmeyecek birisi. Böyle bir bariz ve kör güzüm kör parmağına hatası yapar mı? Yapmaz… Geleceğini birkaç işçiye şirin görünmek için yakar mı? Yakmaz…
Hadi oradan… Siz de yani…
Eh bir de genel serketer var… Devletin kanunlarını yönetmeliklerini uygulamakla yükümlü… Bunun etik kurulu var, müfettişi var, teftişi var, denetleme kurulları var. Var oğlu var… 
Yahu yapacak olsalar o bin yedi yüz kişi içinde ne isimler var. Onlara çok yakınlıkları olan, Karaman kamuoyunda hiç tepki çekmeyecek o görevlere layık o kadar çok isim var ki… Onlara yaparlardı. 
Vefa borcu oldukları kişilere yaparlardı. Gelecekte milletvekili ya da belediye başkanı olmak için ihtiyaç duydukları kadrolara yaparlardı. Yani Ankara’daki oyu bile burada kullanmayacak adamın yeğenine neden torpil yapsınlar. 
Bu günkü hizmetlerinin önünü açacak, kamuoyunda epey bir yıpranmaya sebep oldukları ortamda onlara yardımcı olacak kişilere torpil yaparlardı. 
Biz inanıyoruz arkadaş. O Vali de, O Vekiller de, O Genel Serketer de, O Başkan da bu hataları yapmaz. Yapıp da böyle ulu orta kendilerini topa tutturmazlar. 
Akıllı adamlardır, akılları da başlarındadır. 
Bu iş böyle olmalı idi… Âlem buysa bu iş de budur. O kadar…
Böyle OLDU…
Bura Garaman…. 
Hadi ordan…
Zaten bu yerel basın yok mu bu yerel basın. 
Siz de yani… Aramayın şu buzağıyı gayrı…
Bu iş TAM da KİTABINA göre yapılmıştır. 

Enes Tuğrul ÇELİKSOY