Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir'de halka hitap etti. Kılıçdaroğlu konuşmasında, "Size sözüm var. Bu ülkeye huzuru, bu ülkeye barışı getireceğim. Size söz ayrışmayı değil, kucaklaşmayı getireceğim. Size sözüm var, alın teri döküp kazananın hakkını teslim edeceğim. Size sözüm var" dedi.
Cacabey Meydanında halka hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Değişimden yana mısınız ? Alın terinden yana mısınız ? Haktan, hukuktan ve adaletten yana mısınız? Size sözüm var. Bu ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti getireceğim. Size sözüm var. Alın teri dökenlerin hakkını teslim edeceğim. Bugünkü hayat pahalılığı içinde en büyük sorunu yaşayan kadındır. Bugünkü hayat pahalılığı içinde bir dertleri alıp derman üretmeye çalışan yine kadınlardır. Biz sıkıntılar çeken kadınlardır. Pazara gidip mutfaktaki yangını gören kadınlardır. O nedenle benim kadınlara borcum var. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdim. Ve dolayısıyla evdeki bütün sıkıntıları yaşardı. Bütün sıkıntıları. Rahmetli babam yedi kardeşe bakardı biz yedi kardeşiz. Yedi kardeşe bir bayramda ayakkabı aldığını hiç hatırlamam. Çünkü alacak gücü yoktu. Ama bizi okuttu, bizi okuttu. Yedi kardeş içinde üniversiteye giden sadece benim. Çünkü diğerlerini gönderecek parası, imkanı da yoktu. Ama benim şimdi pırıl pırıl üniversite mezunu üç evladım var. Üç evladım onların ne iş yaptığını kimse bilmez. Ben genel başkanım diye asla ve asla gidip bir yerlerde üstten konuşmadılar. Her birisi kendi ekmeğini çıkardı. Çalışıyor, üretiyor, kazanıyor, bir şeyler Yapmaya çalışıyor. İsterim ki her anne baba evladını iyi bir okula gönderebilsin. Çünkü eğitim bizim en temel sorunlarımızdan birisidir. Ve onun için de hep birlikte mücadele etmek ve evlatlarımızı okutmak zorundayız. Evlatlarımız ne kadar iyi eğitim alırsa Türkiye o kadar hızla büyür ve hızla kalkınır. Sevgili anneler size sözüm var. Hiçbir çocuğun yatağa girmediği bir Türkiye'yi inşa edeceğim. Hiçbir çocuğun, hiçbir çocuğun aynı desteklerin sigortasıyla göreceksiniz. Aile destekleri dolayısıyla hiçbir ailede, hiçbir ailede benim gelirim yoktur, feryadını duymayacaksınız. Her ailenin en az asgari ücret düzeyinde geliri olacak. Ve bu gelir kadının banka hesabına yatacak. Dolayısıyla kadın bankaya gidecek fakir yoksul kadın bankaya gidilecek. Her ay düzenli bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğun rızkını sağlayacak. Onun fakir olduğunu, onun yoksul olduğunu sosyal devletten başka kimse bilmeyecek" diye konuştu.
Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz bin öğretmen ataması yapacağız
Kırşehir'de halka hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, Ferhat ile Şirin gibi okulla öğretmenini kavuşturacaklarını ve Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz bin öğretmen ataması yapacaklarını belirtti.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, "Köyde, tarlada, çalışan, traktörde çalışan bütün gençlerin sosyal güvenlik primini de devlete ödeyeceğiz. Böylece, böylece köy hareketlenecek. Köyde çalışmak cazip hale gelecek. Ayrıca bir çözüm daha var. Bütün köy okullarını açacağım ve öğrencilerimiz kendi Köylerinde okullara gidecekler. Yüz bin öğretmenin atamasını cumhuriyetin yüzüncü yılında yapacağız. Göreceksiniz. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmen ve öğrenciyle buluşturacağız. Bölgede herkesin ürettiği ve herkesin kazandığı bir ekonomik atmosferi oluşturmak zorundayız."
Cacabey Meydanında halka hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Değişimden yana mısınız ? Alın terinden yana mısınız ? Haktan, hukuktan ve adaletten yana mısınız? Size sözüm var. Bu ülkeye hakkı, hukuku ve adaleti getireceğim. Size sözüm var. Alın teri dökenlerin hakkını teslim edeceğim. Bugünkü hayat pahalılığı içinde en büyük sorunu yaşayan kadındır. Bugünkü hayat pahalılığı içinde bir dertleri alıp derman üretmeye çalışan yine kadınlardır. Biz sıkıntılar çeken kadınlardır. Pazara gidip mutfaktaki yangını gören kadınlardır. O nedenle benim kadınlara borcum var. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdim. Ve dolayısıyla evdeki bütün sıkıntıları yaşardı. Bütün sıkıntıları. Rahmetli babam yedi kardeşe bakardı biz yedi kardeşiz. Yedi kardeşe bir bayramda ayakkabı aldığını hiç hatırlamam. Çünkü alacak gücü yoktu. Ama bizi okuttu, bizi okuttu. Yedi kardeş içinde üniversiteye giden sadece benim. Çünkü diğerlerini gönderecek parası, imkanı da yoktu. Ama benim şimdi pırıl pırıl üniversite mezunu üç evladım var. Üç evladım onların ne iş yaptığını kimse bilmez. Ben genel başkanım diye asla ve asla gidip bir yerlerde üstten konuşmadılar. Her birisi kendi ekmeğini çıkardı. Çalışıyor, üretiyor, kazanıyor, bir şeyler Yapmaya çalışıyor. İsterim ki her anne baba evladını iyi bir okula gönderebilsin. Çünkü eğitim bizim en temel sorunlarımızdan birisidir. Ve onun için de hep birlikte mücadele etmek ve evlatlarımızı okutmak zorundayız. Evlatlarımız ne kadar iyi eğitim alırsa Türkiye o kadar hızla büyür ve hızla kalkınır. Sevgili anneler size sözüm var. Hiçbir çocuğun yatağa girmediği bir Türkiye'yi inşa edeceğim. Hiçbir çocuğun, hiçbir çocuğun aynı desteklerin sigortasıyla göreceksiniz. Aile destekleri dolayısıyla hiçbir ailede, hiçbir ailede benim gelirim yoktur, feryadını duymayacaksınız. Her ailenin en az asgari ücret düzeyinde geliri olacak. Ve bu gelir kadının banka hesabına yatacak. Dolayısıyla kadın bankaya gidecek fakir yoksul kadın bankaya gidilecek. Her ay düzenli bankadan parasını çekecek, çoluk çocuğun rızkını sağlayacak. Onun fakir olduğunu, onun yoksul olduğunu sosyal devletten başka kimse bilmeyecek" diye konuştu.
Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz bin öğretmen ataması yapacağız
Kırşehir'de halka hitap eden Kemal Kılıçdaroğlu, Ferhat ile Şirin gibi okulla öğretmenini kavuşturacaklarını ve Cumhuriyetin yüzüncü yılında yüz bin öğretmen ataması yapacaklarını belirtti.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında, "Köyde, tarlada, çalışan, traktörde çalışan bütün gençlerin sosyal güvenlik primini de devlete ödeyeceğiz. Böylece, böylece köy hareketlenecek. Köyde çalışmak cazip hale gelecek. Ayrıca bir çözüm daha var. Bütün köy okullarını açacağım ve öğrencilerimiz kendi Köylerinde okullara gidecekler. Yüz bin öğretmenin atamasını cumhuriyetin yüzüncü yılında yapacağız. Göreceksiniz. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğretmen ve öğrenciyle buluşturacağız. Bölgede herkesin ürettiği ve herkesin kazandığı bir ekonomik atmosferi oluşturmak zorundayız."